Şubat 18, 2013

SANAT YAP SOKAĞA AT

Yine bir hafta başı yine bir pazartesi. Ama bugün her zamankinden daha bir pazartesi. Çünkü bu bol sendromlu güne hava da eşlik ediyor bugün. Öylesine gri renge bulanmış ki Ankara; azıcık güneş açsa da grinin tonu biraz açılsa diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Ruhum bu güne ve havaya uyum sağladı: fazlasıyla karanlık… Şöyle bir yürüyeyim hava alayım desem her yer taş bina, her yer koyu gri…

Biraz açtırmak lazım bu şehri, koyu gri yerine insana enerji veren yeni renkler sunmak lazım. Sanatı sokaklara taşımak lazım mesela. Kaldırımlara hayat vermek, sokak sanatının usta ressamı Kurt Wenner’ ı getirtip sokakları, kaldırımları, caddeleri alabildiğine renklendirmek lazım. Sokaklarımızı onun sihirli ellerine bırakıp; çıkan sonucun tadına varmak lazım. Nitekim Wenner’ın gerçekten sihirli elleri olduğuna inanıyorum. Çünkü eserlerine bakarken her defasında büyüleniyorum.  Nasıl olurda bir insan sadece bir çizimle sokakları bu kadar renklendirebilir? Üç boyutlu resimleri nasıl bu kadar başarıyla üstelik sokaklarda bize sunabilir? Şaşmamak elde değil doğrusu. 


Tanımayanlar için Kurt Wenner, Kaliforniya'da doğmuş bir tasarımcı. 14 yaşında sanatçı olmaya karar veren Wenner, Rhode Island Tasarım Okulu ve Tasarım Sanatı Merkez Koleji'nde eğitim gördükten sonra, 1982'de NASA'da çalışmaya başladı. NASA'da çalıştığı dönemde işi, dünya dışındaki sistemlerin yüzey arazilerini ve gelecekteki olası uzay projelerinin kavramsal resimlerini çizmek olan Wenner, 1991'de İtalya'ya giderek klasik sanat ve Rönesans sanatı üzerine yoğunlaştı. Wenner'ın yeni bir sanatsal form olarak ortaya koyduğu 3 boyutlu sokak ressamlığı, diğer sanatçılar tarafından ancak 15 yıl sonra ve bilgisayar programlarının yardımı sayesinde taklit edilebildi. Wenner'dan ilham alan kişiler arasından Wenner’ın beğendiği tek isim ise Eduardo Relero oldu.


Wenner, Fransa'dan Tayvan'a, Hong Kong'tan Güney Afrika'ya 24 farklı ülkede farklı çalışmalara imza attı. 2011 senesinde de Türkiye’ye geldi ve İstanbul Bağdat caddesinde bir çalışmasını sergiledi. Keşke şimdi de Ankara’ya gelse. Grinin tonunu biraz olsun açabilecek önemli bir isim ne de olsa. Şu günlerde biraz yaşlandığını düşündüğüm Ankara’nın enerjisini yükseltir belki. İnsanlardaki gerginlik yerini tebessüme bırakabilir bu sıcacık 3 boyutlu ilginç resimler sayesinde. Hem ne demişler: 


Sanat ne kadar yakınımızda o kadar mutluyuz bizde..



Hiç yorum yok :

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...