Küçük bir çocukken belki şimdikinden çok
daha iyi bir kitap okuyucusuydum. O yaşta beni görenler alim olacağıma kanaat
getirmişlerdi. Neredeyse bütün zamanımı kitap okumaya harcıyordum. Sınav
zamanları ders çalışıyorum bahanesiyle defterlerimin arasına kitap sıkıştırıyor
gizlice okumaya devam ediyordum. Evet sınav zamanları gizlice okuyordum; çünkü
annem takipteydi. Arada bir de okul derslerine çalışmamın gerektiğini
düşünüyordu. Sadece roman, hikaye okumak benim eğitim sürecim için yeterli
olmazdı.
Ben İstanbul’da dünyaya geldim. Ama ilkokula başlamamdan bir ay sonra
babamın tayini ile Mardin’e gittik. Orda üç sene kaldık. Sonra tayinimiz
Ankara’ya çıktı. Anlayacağınız tam bir kültür şoku dönemimdi. İstanbul’dan
Mardin’ e git. Bocala bocala. Tam alış. Hadi bu sefer yeniden büyük şehre gel.
Mardin’de kaldığımız süre içerisinde sık sık öğretmensiz kalmıştım. O zamanlar
sürekli boş geçen dersleri kafaya taktığımda söylenemezdi. Hatta çok da mutlu
oluyordum. Ama Ankara’ya geldiğim ilk yıl, yaşıtlarımdan geride kaldığımı fark
edince boş derslere sevinmenin pek de akıllıca olmadığını anladım. Sonuç olarak
yaşadığım bu kültür şoklarının beni okumaya itmesi gibi olumlu bir yanı oldu. Kitaplarımla
aramda kendimce bir dünya kurdum. Hikayelerdeki karakterler en yakın arkadaşlarım
oluyordu; onlarla üzülüyor, onlarla gülüyordum. Brezilyalı ünlü
yazar Jose Mauro de Vasconcelos’un
"Şeker
Portakalı" isimli kitabı da büyüsüne kapıldığım kitaplardan biri oldu.
Hikayenin başkahramanı olan Zeze’yle uzun yıllar unutamayacağım bir arkadaşlık
bağı kurdum. Onun hikayesinden çok etkilendim. Şeker Portakalı bulamadım ama bir
çiçekle dertleşmeye başladım, kafamda hayali kahramanlar yarattım, onunla
hastalandım, onun yemek yemediği zamanlarda ben de aç kalmayı tercih ettim. En önemlisi onunla olgunlaştım.
Daha
sonraki yıllarda benim için özel bir yeri olan bu kitap pek çok çocuğu da
etkilemiş olacak ki; Milli Eğitim Bakanlığı’nın 100 Temel Eseri içerisinde yer
aldı. Ama dün okuduğum bir haber bende büyük bir şaşkınlık yarattı. Şeker
Portakalı kitabını derste ödev olarak okutan bir öğretmene, kitabın müstehcen
olduğu gerekçesiyle soruşturma açılmış. İstanbul’da
Bahçelievler semtinde Behiye Doktor Nevhiz Işıl İlköğretim
Okulu'ndaki 7. sınıf Türkçe öğretmeni öğrencilerinden performans ödevi olarak
bu kitabı okumalarını istemiş. Velilerden biri de, kitabı okuduğunu ve şaşırdığını,
kitabın Türk örf ve ananelerine aykırı içeriğe sahip olduğunu, içinde birçok
argo sözcük ve küfür barındırdığını belirterek öğretmen hakkında soruşturma
açılmasını istemiş. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de öğretmen hakkında, kitabı
neden tavsiye ettiği ile ilgili olarak soruşturma açmış. Soruşturma henüz
tamamlanmamış.
Bu nasıl bir çelişkidir. Sen bir Bakanlık olarak bu esere 100
temel eser içerisinde yer ver, sonra da sana bağlı bir Müdürlük bu eseri ödev
veren öğretmene soruşturma açsın. Bu haberi okuyunca veliye mi yoksa İlçe Milli
Eğitim Müdürlüğü’ne mi daha çok
şaşırayım bilemedim. Çünkü ben bu kitabı yıllar önce okumuştum ama o zamanki
düşüncelerim hala dün gibi aklımda. Çocuk aklımla tüm velilerin bu kitabı
okuması gerektiğini düşünmüştüm. Bana göre çoğu ebeveyn bu kitabı okuyarak bir
türlü anlamlandırmayı başaramadığı çocuk dünyasının içine rahatlıkla
süzülebilecekti. Bu kitap onlar için çocuklarının iç dünyalarının kapılarını
açan bir anahtar olacaktı.
Sonuçta dönüp
kendime bakıyorum. Bu kitabı okuduktan sonra bir küfürbaz olmadım, kaldı ki
küfür her yerde. Sokaklarda ya da okullarda duyduğum küfürlerden çok daha azı
vardı bu kitapta. Ben kitabın argosuna takılmak yerine bana sunduğu ana fikri
anlamaya çalıştım: Kitapta çocuklara gereken ilgi ve şefkatin
gösterilmesinin ne kadar da önemli olduğu vurgulanmıştı. Bende kitabı
bitirdiğimde olumsuz etkilenmek yerine beni anlamaya çalışan bir ailem olduğu
için şükretmiştim. Bunun için şimdi o
veli karşımda olsa yargılamak her zaman kolay olandır, keşke bu sefer
yargılamak yerine anlamayı tercih etseydiniz derdim sanırım…
3 yorum :
Güzel bir yazı. Beğeniyle okudum. Tebrikler. Sizi de benim bloguma beklerim. Dost selamlar.
www.erhantigli.blogspot.com
çok güzel bir kitap
kesinlikle çok güzeldii
Yorum Gönder