Sen aramızdan ayrılalı bugün 14 yıl olmuş. Tam bir
balık hafızalı olmama rağmen o günü çok iyi hatırlıyorum. İlk defa bir ünlüye
bu kadar üzülüyordum. Nedenine de bir türlü anlam veremiyordum. Belki de benim
için o zamanlarda ekrandaki en sıcak, en içten, en eğlenceli yüz olduğun için.
Belki deli sözlerinde bir fark yarattığın için, belki gülen gözlerin için.
Belki de ölmeden kısa bir süre önce “Hele bir de sen yoksun ya İstanbul’da”
diye bir şarkı yaptığın için. Her şarkı sözünle yüzümde bir tebessüm
bırakabildiğin için. Hadi be Abi be gebertelim şu parçayı diye başladığın için…
Beni bir yerlerde duyuyorsan şu hayatta en sağlam
hayranın bendim sanırım. Neden bilmiyorum ama seni çok farklı sevdim ben…
O dönem için nasıl da farklı bir tarzdı Grup Vitamin.
Bir pop patlamasıdır gidiyordu o zamanlarda. Ama Vitamin tamamen bu furyadan farklı
bir statüde yer alıyordu. Hem sözleriyle çok eğlendiriyor; hem de sağlam bir
altyapı ile karşımızda duruyorlardı. Bir keresinde Emrah ya da Selçuk
anlatmıştı (Grubun diğer üyeleri) her şeyin nasıl başladığını: Sen
konservatuarın kantininde oturup, gitarını da eline alıp kinayeli kinayeli
besteler yapıyormuşsun. Herkes de etrafında pervane. Okulda baya popüler
olmuşsun. İşte onlarla da bu popülerlik döneminde başlamışsınız bir şeyler
yapmaya. Elbirliğiyle hala beni eğlendirebilen, dinleyince mutlu eden Turkish
Kovboylar, İsmail, Takmayacaksın, Al aşkını Sok Gözüne Gözüne gibi bir sürü
güzel şarkı yapmışsınız.
Başkalarını bilmem ama benim için asla yerin
doldurulamadı. Çünkü her şeyden önce Sen çocuk yaşlarımızda; ben ve akranlarım
için bir kimliktin, bir stil, bir duruş.. Hem kendine has görünümünle hem de
sözlerinle bizim için yeni bir fikir oldun, bizlere farklı bir bakış açısı
sundun. Bunun için gidişin çok erken oldu, bunun için hala unutamadık seni ve
unutamayacağızda.. Arkanda kalıcılığını, seni hep hatırlatacak eserleri
bıraktığın için sonsuz teşekkürler. Birgün başka bir evrende yeniden
görüşebilmek ümidiyle Çocukluk KAHRAMANIM….
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder